HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 30 OCAK 2025, PERŞEMBE

Tarımda dışa bağımlılık

Eğitimci-Yazar Ahmet Yılmaz yazdı
16.04.2019 00:00
Tarımda dışa bağımlılık
Tarımda dışa bağımlılık
Türkiye birkaç yıl öncesine kadar tarımsal alanda Dünya'da kendi kendine yeterli olan yedi ülkeden birisiydi. Dışarıya tütün, pamuk, incir,  fındık, üzüm, kuru üzüm, limon, mandalina, portakal, nohut, mercimek, buğday, arpa, buğday unu, şeker ve benzeri tarım ürünleri ihracat ederm ilyarlarca dolar kazanırdık.

Şimdi ne oldu da bu ürünleri biz dışarıdan ithal edip milyarlarca dolar ödemek zorunda kalıyoruz?

Bu sorunun yanıtını on yedi yıldır tek başına iktidarda olan AKP'nin tarım politikasında aramak gerekir.

AKP iktidarı tekel fabrikalarını satttı.

Satılan fabrikaların şimdi kaçı çalıştırılıyor?

Çalıştırılan fabrika kalmadı, kapatıldı.

Bu durum dört yüz bin tütün üreticisi ailenin ekonomisini olumsuz etkiledi.

Sigara fabrikasında çalışan on binlerce emekçi işinden oldu dağılıp gitti.

İçki üreticisi emekçiler, anason üreten çiftçiler zor durmlarda kaldı, hepsi ekmek kapısını başka alanlarda aramaya başladı.

Ülkemizde sigara ve içki satılmıyor mu?

Satılıyor, hem de alası satılıyor.

Tarımda kullanılan suni gübrede, tarım ilaçlarında, sebze tohumunda yüzde yüze yakın dışa bağılı durumdayız. Devlet sebzede yerli tohum eken üreticiye tarımsal destek vermiyor, destek alabilmek için illaki yabancı ithal tohum ekecek.

Dışa bağımlı duruma gelmemiz demek, her yıl milyarlarca dolar dövizin dışarıya çıkması demektir. Liradaki değer kaybı ithal suni gübreye bir yılda yüzde yüz elli zam getirdi. Tohum ve tarım ilaçlarına yine öyle yüksek oranda zam yapıldı.

Enerji, petrol, doğal gaz fiyatlarına gelen zamlar girdilerin artışında akıla gelmeyecek artışlara neden oldu.

Tarım ürünlerinin üretim maliyetlerini arttırdı.

Bunun karşısında iktidar yerli üretimi destekleme yerine ürün ithalatını tercih ederek, yabancı ülkelerin çiftçilerini ve o ülkelerin tarımını kurtardı.

Poltika olarak üretim ekonomisinden tüketim ekonomisine kayan Türkiye, ekonomik krizle karşı karşıya kaldı. Bu arada enflasyon tırmanışa geçti.

Neticede önemli bir ekonomik krizle baş başa kaldık.

Soğanın kilogramı beş-altı liraya çıktı.

Soğanın tohumu durumunda olan göverin kilogramı otuz, otuz beş liraya kadar yükseldi.

Tarımın dışa bağımlı hale gelmesi, aynı zamanda ülkenin gıda sektöründe de dışa bağımlı duruma gelmesi demektir.

Tarlalar birçok bölgede tarımsal girdilerin maliyet yüksekliği nedeniyle ekilmiyor, boş bırakılıyor.

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanına göre, birkaç yıl önce ekimi yapılan arazi miktarı yirmi altı milyon dekar iken, son iki üç yıl içinde yirmi iki milyon iki yüz bin dekara kadar düştü. Bu demektir ki, ekilmiyen tarla miktarı üç milyon sekiz yüz bin dekar, yani önce ekilen tarlanın yüzde on dört nokta altısı demektir.

Bu da Trakya topraklarımızın yüz ölçümüne eşittir.

Yani ülkemizde yüz ölçümü kadar arazi boş kalmakta, üretim dışı.

Şimdi aklımıza şu soru gelebilir:

"Nereye gidiyoruz?"

Gidiyoruz bir yerlere doğru ama her halde iyiye doğru değil!

Ahmet Yılmaz

16 Nisan 2019 Salı.




 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--


logo

   E-posta: bilgi(@)bozyazihaber.com
Tüm hakları Bozyazı'nın ilk haber sitesi adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr