HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 03 KASIM 2024, PAZAR

Ak Parti İlçe Başkanı Taş,Amacımız Bozyazılının yüzünü güldürmek

Ak Parti İlçe Başkanı Seçkin Taş,"Bozyazılının yüzünü güldürmek istiyoruz"diyerek halkımızın merak ettiği her konuyu masaya yatırdı.
07.07.2020 00:00
Ak Parti İlçe Başkanı Taş,Amacımız Bozyazılının yüzünü güldürmek
Ak Parti İlçe Başkanı Taş,Amacımız Bozyazılının yüzünü güldürmek
Ak Parti İlçe Başkanı Seçkin Taş, "Bozyazılının yüzünü güldürmek istiyoruz"diyerek halkımızın merak ettiği her konuyu masaya yatırdı.

Haber müdürümüz Âdem Değirmenci sordu. Ak Parti İlçe Başkanı Seçkin Taş dobra dobra cevapladı.

ÂDEM DEĞİRMENCİ SİZİ TANIYABİLİMİYİZ?
Ben Seçkin Taş, Tekeli Bahçekoyağı köyündenim. İkametim uzun süre Anamur'da oldu. Anamur'da aşağı yukarı 10 yıldır Ak Parti İlçe başkanı yardımcılığı pozisyonunda görev yaptım. 3 Çocuk babasıyım. Ziraat Mühendisiyim. 2019 Ocak ayında Genel Merkezimizin tasarrufuyla Bozyazı'ya İlçe Başkanı olarak atandım. 6-7 senedir Tekeli'de de bir iş yerim var. Kendimizi sonuna kadar Bozyazılı hisseden Bozyazı'nın bir evladıyım.


Ak Parti İlçe Başkanı Taş,Amacımız Bozyazılının yüzünü güldürmek

BİR PARTİYİ HELEDE İKTİDAR PARTİSİNİ TEMSİL ETMENİN ZOR TARAFLARI VE ZEVKLİ YANLARI NELERDİR?
İşin zor tarafı şu, yumurta küfesi bizim omzumuzda, sorumluluk bizde. Vatandaşın beklediği gözettiği biziz. Tabi ki bunun farkındayız. Bu bize gurur verdiği gibi ağırlık ve yük vermektedir. Lakin vatandaşımızın yüzünün gülmesi yükümüzü hafifletmektedir. İşin en güzel tarafı vatandaşımızın sorunlarını çözüp yüzünün güldüğünü gördüğümüzde evimize huzurlu dönüyoruz. Çoluk çocuğumuzun yüzüne rahat rahat bakabiliyoruz.

NEDEN AK PARTİ İLÇE BAŞKANISINIZ?
Şimdi normalde bizim yaşam tarzımız, görüşümüz, hayat görüşümüz ve memlekete olan sevgimiz, ideallerimiz, liderimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan düstürüna, gittiği yoluna uygun olduğu için kurulduğu günden yana ailecek yanındaydık. Üniversiteden 2006 yılında mezun oldum. Üniversite öğrencisiyken çok fazla siyasetle ilgim alakam çok olma şansı yoktu. Antalya Akdeniz Üniversitesi mezunuyum. 2009 Yerel seçimlerinde Ak Parti Anamur 5. sırada belediye meclis üyesi adayıydım. O vakitten itibaren de aşağı yukarı 11-12 senedir siyasetin içerisindeyim. Çünkü az önce de bahsettiğim gibi insanlara faydalı olmak bizim için en önemli şey. Ak Partinin geldiği günüde biliyoruz. Geldiği günden bu yana yaptıklarını da biliyoruz. İnsanlara faydalı olan vatanını milletini bayrağını seven bir lidere sahibim. Bundan dolayı Ak Partide siyaset yapıyorum. Bunu siz basit bir fotoğraf karesindeki davosda ki bayrağı yerden kaldırıp cebine koymasında bile hissedebilirsiniz. Recep Tayip Erdoğanın biz onun için yanındayız.


Ak Parti İlçe Başkanı Taş,Amacımız Bozyazılının yüzünü güldürmek

AK PARTININ DIĞER PARTILERDEN FARKI NE?
Diğer partilerden farkı demeyelim. Ama en iyi yaptığımız şey olarak söyleyeyim. Bu zamana kadar vatandaşla iç içe olabilmeyi, vatandaşın yüreğine inebilmeyi, vatandaşın evine düşüncesine duasına inebilmeyi başaran bir siyasetimz var. Allah'ın yardımıyla. Böyle de bir lidere sahip olarak bu işler oluyor.
Günümüze geldiğinde de, artık bayrağını seven, vatanını seven insanların bir ve beraber olduğu ve adına Cumhur İttifakı olarak nitelendirdiğimiz bir birliktelik. Esasen ben bu birlikteliğe kardeşlik ittifakı diyorum. Yanı bu millete, bayrağa kardeş olan insanların beraber yürüdüğü yolda aynı siyasi çizgimize devam ediyoruz.


SIZCE CHP Hdp ITTIFAKI VAR MI?
Mersin'de CHP&Hdp ittifakı var. Hatta Meski içerisindeki alımlarada yansıdığı söyleniyor.
Güzel kardeşim o konuda ben sana şöyle söyleyeyim. Mersin bölgesinde farklı bir siyaset var. Mersin merkezde HDP'nin bir oy potansiyeli var. Vazgeçilemez bir oy potansiyali var. CHP'nin de aynı şekilde Mersin'de bir oy potansiyeli var. Her ne kadar çıkıp da medyada açık açık "biz ittifak yaptık" diyemeseler de Mersin'de Merkez'de biz bunu birçok defa duyduk şahit olduk. Hatta özel mitinglerde Özgür Özel'in bazı youtube düşmüş videolarında da orda bir CHP Hdp ittifakı oldu. Bu zaten personel alımlarında da Meski içerisindeki alımlarada yansıdığı söyleniyor. Ha ben bunun üstüne düşmedim. Benim onlarla ya da onların ittifakıyla uğraşmak gibi bir amacım yok. Benim amacım benim kendi siyasi örgütümün teşkilatımın bana verdiği çizgide hareket etmektir. Şu anda küfe benim omuzumdayken ben birileriyle rekabet etmek amacında değilim. Bizim rekabetimiz kendimizledir. Kendi hizmetlerimizledir. Getirebildiklerimizle olması gerekir. Ama ben gene söylüyorum. Resmiyette böyle bir şey yok deseler de bu ittifak oldu. Bunun sonucunda zaten Mersin Büyükşehir Belediyesi temin edildi. Tek başına CHP'nin üstesinden gelebileceği bir şey değildi zaten. 


GELECEKTE NASIL BIR BOZYAZI HAYÂLINIZ VAR?
Gelecekteki Bozyazı hayalimiz şu, farkında olduğumuz gördüğümüz şeyler var. Rahatsız olduklarımız da var. Gurur duyduğumuz onur duyduğumuz şeyler de var. Şuan mesela gençlikte ufak tefek emniyet teşkilatından duyduklarımız var. Bazı olaylardan rahatsız oluyoruz.

Gençliğimizin geleceğinden daha emin hissedeceği yatırımların olduğu sosyal imkânların olduğu sosyal yaşantının daha güzel olduğu bir Bozyazı tasavvurumuz var. Bunun için de yerel belediyeciliğin yapacakları olduğu gibi, genel iktidarın da yapacakları var. Bozyazı'nın yerel huzuru iyi ama biz istiyoruz ki Bozyazı'da kötü şeyler olmasın. Bozyazı'nın adı kötü anılmasın. Ne bileyim hırsızlık olmasın, uğursuzluk olmasın, kötü şeyler yaşamayalım. Çünkü küçük bir yer yarın bir gün benim düğünüme sen geleceksin, senin düğününe ben geleceğim. Senin cenazende ben olacam.Benim cenazemde sen olacaksın. Bu samimi ortamı pekiştirecek Bozyazı için ne gerekiyorsa biz bunun peşindeyiz. Bunun davasındayız. Cenab-ı Allah da imkân verdiği sürece bu konuda elimizden gelen mücadeleyi vereceğiz. Ben yerinde oturan bir ilçe başkanı değilim. Hemen hemen muhakkak ayda bir defa Ankara'ya giderim. Sıkıntı varsa söylerim. Bunu da en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Benim ticaretim de var.Ama ticareti şuan ikinci plana attım. Asıl işim Bozyazı'nın rahat etmesi. Bozyazı'nın çehresinin güzelleşmesi, Bozyazı'nın insanının huzurlu olmasıdır. Evdeki ablamın yüzü gülerse evdeki babanın yüzü güler. Evdeki babanın yüzü gülerse evdeki çocuğun yüzü güler. Biz bunun peşindeyiz.

BOZYAZI SIZCE IYI YÖNETILIYOR MU? BAŞKAN MUSTAFA ÇETINKAYA HAKKINDAKI FIKIRLENIZNELERDIR?
Mustafa abim samimi çalışıyor. Biz eksiği sıfırlamak için değil tamamlamak için yapıyoruz
Bozyazı'da yönetim noktasında iyi yönetildiğini düşünüyorum. Ama bunu şimdi dediğim zaman bu konuşmayı duyanlar diyecek ki hani Bozyazı'da eksik yok mu? Bozyazı'da eksik var. İnsanın olduğu her yerde eksik vardır. Mesela olmayan bir şeyi yaparsın, örneğin sahil projesini yapacağız. Yapıyoruz şuan belediye olarak. Yarın birgün sahil projesinde küçük bir eksik, neden bir kafemiz yok denilecek. İnsanın olduğu yerde eksik bitmez. Nasıl teknolojide yeni bir sürüm geliyorsa üç ay sonra çıkacak olan sürümü ya da yazılım versiyonu gibi belediyecilikte de yerel hizmette ya da genel siyasette de insanın olduğu her yerde eksik bitmez. Yeni sürümlere her daim ihtiyaç vardır.

Biz var olan eksikleri imkân nispetinde Bozyazı'ya ilave yük getirmeden, borçlanma yapmadan samimiyetle yapmaya çalışıyoruz. Mustafa Çetinkaya benim için başkanımdan ziyade abi kardeş gibiyiz. Ben 2-3 kez Ankara'ya gittim. Hizmet almak için Bozyazı'ya bir şeyler getirmek için. Nihayetinde başarılı olduğumuz şeyler oldu. Yaptıklarımız oldu. Ben şunu gördüm. Mustafa Çetinkaya Bozyazı'yı canı gönülden samimiyetle seven, sucu bucu şu şu partili demeden ve üzerindeki şehrieminilik gömleğinin ağırlığını bilen bir abimizdir. Ben Mustafa Çetinkaya'nın gayretlerinden dolayı memnunum. Yinede biz her şeyi dört dörtlük yapsak da eksik hiç bir zaman bitmeyecek. Biz eksiği sıfırlamak için değil tamamlamak için yapıyoruz. Elimizden de geldiği kadar yapmaya çalışacağız.

MERSİN BÜYÜKŞEHIR MERSINI IYI YÖNETIYOR MU? BAŞKAN SEÇER'I NASIL BULUYORSUNUZ?
Vahap Seçer sözde çalışıyor, icraatta kayda değer bişey yok

Başkan Seçer ile birebir tanışma şansımız olmadı. Bir kaç defa aynı ortamda bulunduk. Konuşmalarına hitaplarına baktığımız zaman Vahap Seçer şöyle yanlış böyle yanlış adam diyeceğim bir insan değil. Bir şeyler yapmaya çalıştığını laflarıyla her zaman ortaya koyuyor. Ama icraata döküldüğü zaman kayda değer bir hizmet görmedim. Bizimde eksiğimiz varsa O'da ortaya koyabilir.
Gelindiği günden bu yana. Hatta bir kez borçlanma talebi oldu. Ona da onay verildi. Ondan bu yana yansıyan bir şey olmadı. En basitinden yayla grup yollarının halini görüyorsunuz. Bu asli bir iş, asfaltlama yapılması asli bir iştir. Sterilize bir şekilde yeniden dozer geçirip, tozun toprağın arasında insanları yaylada mahrum bırakmanın anlamı yok. Ben çok bir şey yapıldığı kanaatinde değilim. Bozyazı'nın içerisin de hakeza hani diyecekler ki bizim elimizdeki Meski şu bu bunlarda da kayda değer bir fark yaratacak bir durum yok. Üslüpla söylemle icraat bir birini tutmuyor. Ben bu noktada burada bunları diyebilirim. Çok başarılı bulmuyorum.

SAYIN SEÇER GEÇEN ZIYARETINDE ANAMUR BELEDIYEYI ZIYARET ETMEDI AÇIKLAMADINI HIDAYET KILINÇ YAPTI? NEDEN ZIYARET ETMEDI? VEYA HIDAYET BEY KARŞILAMADIMI? SORUN NERDE?
Ticaret odasındaki tepkiden dolayı gelmediğini düşünüyorum

Olaya ben şöyle bakıyorum. Sanırım bundan 5-6 ay önceydi. Vahap Bey Ticaret Odası toplantısına Anamur'a gelmişti. Bu benim şahsi düşüncem. Bu hani bireysel olarak, Ak Parti İlçe Başkanı seçmeni olarak düşünme, beni toplantıya katılan biri olarak düşünün. Orada bir maalesef Mersin Büyükşehir Belediyesinin işçi çıkarmak gibi performans düşüklüğü gibi bir ahlakıyla alakalı Bozyazı'da da bir sıkıntı oldu. Anamur'da da Anamur Belediyesi sıkıntı yaşadı. Ciddi anlamda personel kıyımı yaptı. Halen de yapmaya devam ediyor. Çok etik mi hayır. Olaya şu şekilde bakmak lazım, insan işini düzgün yapıyorsa siyasi görüşü veya kimin getirdiğinin pek önemi yok bence. Ortada kayda değer bir şey olur, mesaiye gelmez, imza atmaz, başına buyruktur, bişeydir tamam eyvallah. Performans düşüklüğü, altını dolduracağın hiç bir şey yok. Bu sıkıntılardan dolayı Ticaret Odası toplantısında toplum önünde Hidayet abi haklı olarak bir serzenişte bulundu. Belki bu serzeniş doz aşımı olmuştur, belki fazla yıpratıcı olmuştur. Ben bu ziyarette gelmeme ya da gitmeme durumu varsa ben Hidayet abinin misafirperverliği noktasında bir eksikliğinin olacağını düşünmüyorum. Hidayet Kılıç Belediye Başkanı ziyaret edecek olsa muhakkak misafirperverlik yapar. Karşılar ve ağırlar. Benim şahsi düşüncem Vahap Bey o ticaret odasındaki o tepkinin ya aynısını alır mıyım diye ya da o artık içinde yer edindiyse ondan dolayı gelmediğini düşünüyorum.


AKP&MHP ITTIFAKI IÇIN NELER SÖYLEMEK ISTERSINIZ? 2 ZIT KUTUP 2 PARTI OLAN AKP VE MHP NEDEN ITTIFAK HALINDEDIR?

MHP İle tabanda örtüşüyoruz
Kayfeci ve Çetinkaya'dan çok memnunuz


İlk baştaki soruda aslında ucundan biraz giriş yapmıştım. Şuan geçmiş dönemde muhakkak baktığımız zaman iki tane zıt kutup kelimesini karşılayacak bir siyasi çizgiden geliyoruz. Ama işin özünde şu var. Bizim Genel Merkezimiz Genel Başkanımız ne derse ki biz ona inanıyoruz. Aynı şekilde Milliyetçi Hareket Partisi için de aynı şeyi söyleyebilirim. Lidere inanç ve liderin düsturuna biat bizim ana felsefemizde olan şeyler. Birimiz milliyetçi muhafazakar bir gruptan geliyoruz. Birimiz de muhafezakar bir milliyetçilikten geliyoruz. Aslında tabanlarımız birbirimizle örtüşüyor. Muhakkak bugün de bazı konularda belki aynı şeyi söylemesekte mesele memleketin mefaati birliği bütünlüğü ve bayrağın sancağın, ilelebet payidar kalmasıysa biz burda parti tabelalarını parti ismilerini bir kenara bırakırız ki genel başkanımızın da dediği budur. Pazara kadar değil mezara kadar. Aynı zamanda Türkiye genelinde Büyük Birlik Partisi'nin de katkılarından dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz. Bu noktada mesele ülkenin menfaati ise mesele memleketin menfaati ise biz dediğimiz gibi küçük farklılıklarımızı küçük rota veya çizgi farklılıklarımızı bir kenara bırakırız. Milletin menfaati için el ele kol kola yürürüz. Bozyazı genelinde şunu açayım. Biz Bozyazı'da hiç bir sıkıntı yaşamıyoruz. Allah var ne Milliyetçi Hareket Partisi İlçe Başkanı Mustafa Kayfeci'den ne de Belediye Başkanımızdan ne de benden hiç bir zaman particilik, partizanlık işte şu şundandı bu bundandı yoktur. Bizde merkezde, yerelde Bozyazı var. Özel de Türkiye var. Bunun üstüne fayda sağlayacak her türlü oluşumda her türlü siyasette Genel Başkanlarımızın da Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayip Erdoğan ve Devlet Bahçeli'nin düsturu ne ise biz teşkilatlar olarak aynı doğrultudayız. Özelde de Bozyazı'da gayet iyi bir iletişimimiz var. Gayet uyumluyuz. Yani ben memnunum  Cenabı Allah'da memnun olsun. Hem ilçe başkanımızdan hem de belediye başkanımızdan Mustafa Çetinkaya'dan Allah razı olsun.

İKTIDAR PARTISININ YÖNETICISI OLARAK BOZYAZI'YA ARTI KATMA DEĞER ORTYA KOYABILIYORMUSUNU? VARSA BUNLAR NELERDIR?
Ben ahiretim için çalışıyorum

Şimdi olaya ben şöyle bakıyorum. İktidar partisinin ilçe yöneticisi olmak, Recep Tayip Erdoğan'ın vekâletini burda almak demektir. O'nu burada temsil etmek demektir. Buda kolay ve basit bir şey değil. Sorumluluğu ağır bir olaydır. Bu bize gururdan daha ziyade vazifemizin ağırlığını,bu işte daha samimi olmamızın gerektiğini, bu işe daha sıkı sarılmamız gerektiğini, vatandaşa daha iyi ulaşmamız gerektiğini, hastasıyla hastalanmamız gerektiğini, düğünüyle mutlu olmamız gerektiğinin altını çizen bir durumdur.

Yani benim burada yaptığım ve yapacağım vatandaştan aldığım doneyi, veriyi, hizmeti, ihtiyacı, kabinedeki Bakanlarımız Cumhurbaşkanımız ya da teşkilatımızın mensuplarına yukarda iş bitirici ve hizmet alıcı noktadaki insanlara, vekillerimize taşıyarak ilçe merkezim ile hizmet merkezimi siyasetin merkeziyle iletişimini sağlamaktır.

Benim çok özel pozisyonum yok. Kendime özel pozisyonda biçmiyorum. Ama hizmet için çırpınıyor muyum? Evet. Elimden geleni yapıyorum. Kimin ne işi varsa gece 12.00 de olsa 01.00 de olsa onla ilgileniyorum. Hastası varsa ilgileniyorum. Randevu almadıysa almaya çalışıyorum. Yani nerde bir eksiklik, tıkanan bir şey varsa yardımcı olmaya çalışıyorum. Bunu da hakkıyla yapmaya çalışıyorum. Elimden gelenin en iyisini ortaya koymak benim sorumluluğum. Zaten bunu yapmayacaksam bu sorumluluğu kabul etmezdim. İlçe başkanlığı sorumluluğumu alıp insanların karşısına çıkıp ben sizin vekilinizim demenin bir anlamı yok. Ben Dünyalık mükâfat için yapmıyorum. Allah bana mükâfatını ahrette versin istiyorum. Bunu samimiyetle söylüyorum. Kimse ahiretini heba etmek istemez.

BÜYÜKŞEHIRI VE BOZYAZI'YI YEREL SEÇIMLERDE HIÇ KAZANAMADINIZ? NEDEN?
Şimdi bu konuda benden önceki süreçte de dört dörtlük bir malumatım yok. Ama muhakkak eksik kalan bir şeyler var ki eksik hissettirdiğimiz eksik yaşadığımız bir şey olmuş olabilir.Ama bunun dışında şu faktör her zaman oldu. Cumhur İttifakıyla girdiğimiz seçimde de zaten 2019 Mart seçimlerinde yerel seçimlerde ittifak olarak girdiğimiz seçimde bile karşı tarafta mesela CHP'nin Mersin Büyükşehir oyu 3715 ken Bozyazı Belediyesi oyu 1015 idi. 2700 oy blok halinde İyi Parti adayına kaydı. Yani buna benzer blok kaymalar ile daha önceki seçimlerde de oldu. Biz aritmetik olarak baktığımızda gelmeden önceki dönemlerde de ufak tefek seçim sonuçlarına baktım. Bu blok kaymaları hep gördük. Ama bu öyle oldu da ondan oldu demek değil. İnsan kendisinde de muhakkak hata araması gerekir. Hepsi bizim dışımızda gelişen bir şey dememek lazım. Çok fazla ileriye gitmeden durum bu. Bozyazı'da maalesef blok kayma durumu var. Seçimlerde bunu yaşıyoruz. Ama vatandaşa da kendimizi inandırma konusunda muhakkak ki eksiğimiz olmuş ki alamamışız. Aynı şey Anamur'da da geçerli. Belli bir dönem Anamur'da da siyaset yaptım. Burada hiç bir zaman vatandaşı sorumlu tutamazsın. Senden gördüğüne oy verdiği için demek ki biz bu kadarını gösterebilmişiz.

KORONAVIRÜS SÜRECI HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ? ŞU ANA KADAR IYI YÖNETILDI MI? ŞU AŞAMADA NASIL YÖNETILIYOR?
Koronavirüs noktasında şunu söyleyebilirim. Virüs tüm Dünya'yı sıkıntısı altına alan hani daha önce de aslında işte Covid serilerin belki daha alt versiyonları domuz gribidir. İşte kuş gribidir. Bunlarda Covidle ilgili hastalıklar ama şuan aynı ziraat mühendisi olduğum için kırmızı örümcekten örnek vereyim. Bazı ilaçlar belirli bir yerden sonra öldürmemeye başlar. Kullanılan ilaçlar. O grip ilaçları da artık Korona Covid 19 diye bağışıklık geliştirmiş bi versiyonuyla şuan tüm Dünya genelinde çıktı. Yayılması da çok kolay. Yani biliyorsun Dünya artık çok küçük. Uçakla 3 saatte Dünya'nın bir tarafından bir tarafına gidebiliyorsunuz. Yurt dışına çıkan ticaret yapan insanlar olacak bizim ülkemize. Turizm amacıyla gelen insanlar olacak. Bir şekilde yayıldı. Türkiye bu süreci evet gerçekten sağlık sistemindeki yatırımların verdiği rahatlıkla çok sıkışmadan Sağlık Bakanlığı'dan Allah razı olsun hem sağlık personeline sizin vasıtanızla teşekkür ediyorum. Sağlık Bakanlığı'da gerçekten yerli yerine mücadele etti. Devletimiz de sosyal devlet olma anlamında, ciddi anlamda Bozyazı'ya ve Mersin üzerinde tüm Türkiye'ye ciddi anlamda destek aktardı.  Hatta ben geçenlerde bir arkadaşımızdan Bozyazı'ya yapılanlarla alakalı bir bilgi almak istemiştim.

Bozyazı'ya 1890 tane vatandaşımıza yeşil kartı olan, yaşlı bakım aylığı alan ya da bunların herhangi birini alan 80-90 tane vatandaşlarımıza 1.000 TL. ilk fasılda yardım aktardık. İkinci fasılda çeşitli meslek gruplarından örneğin berber dükkânı olup kapatan, kafeleri olup kapatan buna benzer arkadaşlarımızdan 795 kişiye yine 1.000 er lira ikinci fasılda aktardık.

Üçüncü fasılda da 401 vatandaşımıza 1.000 er lira olmak üzere toplamda 3 milyon 86 bin lira nakit yardımı biz Bozyazılı hemşerilerimize devlet eliyle ulaştırdık. Bunda da elimizden gelen yardımı en sağlıklı şekilde yapmaya çalıştık. Süreç bu zamana kadar hem devlet anlamında hem Sağlık Bakanlığı anlamında iyi yönetildiğini düşünüyorum. Takdir edersin ki hepimizin işi gücü var hepimizin bir geçimi var. Devlet yaklaşık üç aydır yara sarmaya, insanlara nakit yardımlar dışında düşük faizli kredilerle ticaret erbablarına destek olmaya çalışıyor. Şuan bu rakamın 200-250 milyar tl'ye ulaştığını Türkiye genelinde yani kredi finansmanları ve diğer sosyal desteklerle ulaştığını söylüyorlar. Ben şunu diyebilirim. Bir şekilde normalleşmemiz lazım ama burdan sizler vasıtanızla da vatandaşlarımıza şunu söylemek istiyorum. Biz kendi normallerimizi oluşturursak maske, hijyen, bakım anlamında kendimizi emniyete alırsak o zaman normalleşme sürecinde sıkıntı yaşamadan bu süreci aşarız. Normalleşme süreci başladığından bu yana ufak tefek vaka sayılarında artış var. Yani sizde takip ediyorsunuz. Basın yayın kuruluşu olarak. Ben şunu söyleyebilirim. Biraz kendimizden kaynaklanıyor. Mesela Bozyazı'da olduğunda hatırlarsan üç tane Ankaralı gelmişti. Anamur'da adam Antep'e gitmiş dediler. Bu sen yâda ben olabiliriz. Dışarıya çıkıp gelen dışarı da herhangi birinin hastalığı alıp sen yada ben olabiliriz. Önemli olan şahısların olması değil. Biz bireysel olarak kendi tedbirimizi alırsak memleketimizi daha iyi koruruz. Dışardan gelen arkadaş da aynı şekilde. Dışarıda bulunduğumuz da sosyal mesafe kuralına dikkat edelim. Maskelerimizi takalım. Eski alışkanlıklarımıza bir an dönmeyelim. Sarılıp kucaklaşma gibi. Biz sıcakkanlı insanlarız. Önceki alışkanlıklarımıza biran dönmezsek bu süreci daha kolay atlatırız. Vatandaş olarak üzerimize biraz daha fazla iş düşüyor. Tabi Devlet bize sarılmayın kucaklaşmayın demedi. Tedbirinizi alın ama artık normalleşmeye başlayın çünkü bu çarkın dönmesi lazım. Devamlı teker durursa 6 ay durursa yeniden tekeri hareketlendirmek çarkı döndürmek zor olur. Hiç üretim durmadı farkındasın muzcu arkadaşlar gitti, komisyoncular çalıştı. Üretimle alakalı faliyet hiç durmadı ama artık Türkiyenin yol alması lazım. Bunları yaparken de tedbirli olmaya özen göstermeliyiz.

CHP ATATÜRK'ÜN BIRAKTIĞI CHP Mİ YOKSA POLITIKASI DEĞIŞIM MI GÖSTERDI?
CHP hala Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasını tüketen bir parti

CHP hala Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasını tüketen bir parti. Yolundan gitmiyor ama yolundaymış gibi konuşan, yolundaymış gibi hareket eden halleri var. Ben ortada CHP'nin Atatürk'ün yolundan gittiğine dair bir emare görmüyorum. Gezi Parkı olaylarında bir grup çıktı. CHP'nin desteklediği işte biz üçüncü köprüyü istemiyoruz. Biz Marmaray'ı istemiyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu'nun videolarını izleyebilirsin youtube de var. Şehir hastanelerini biz istemiyoruz diye açıklaması var. Bugün şehir hastaneleri insanların canını kurtarıyor. Bu şehir hastaneleri Covid 19 testlerini yapıp 24 saatte geri dönüş yapıyorlar. Hastalar tedavi ediliyor. Bizim de Mersin'de şehir hastanesi var. Yaklaşık 1.500 yatak üzerinde 1.600 kapasiteli şehir hastanemiz var. Aynı şekilde Anamur'da özel yataklı hastanemiz var. Biz sağlık sistemindeki yaptığımız yatırımlarla biz bu süreci iyi yönettik. Dünya'ya örnek olduk. Maskeler yardımlar gönderdik. Her türlü tıbbi yardımlar. Amerika hatta şunu dedi, "siz bize bunları gönderin biz de size şu ilaçları gönderelim" dediler. Kolay bir şey değil. Bunları görmek lazım.

CHP Herşeye kulp takıyor
Atatürk "Muassır medeniyetler seviyesine çıkaralım" derken "köprü istemeyin, hastahane yapmayın" demedi "çalışın, üretin, yapın"dedi. Ama biz CHP de bunu görmüyoruz. Yapılana da istemezük diyor yapılmayana da niye yapılmadı demiyor. Onada bir kulp takıyor. Böyle olmaması lazım. Siyaset bu değil yani. Klasik bir laf vardır. "Sezar'ın hakkı Sezar'a" diye, taktir et kardeşim. Taktir yok, şükür yok neymiş? Atatürk'ün partisiymiş. Atatürk'ün partisiysen senin benden daha çok dikkat etmen lazım. Senin kurucun Mustafa Kemal Atatürk. Dağ gibi bir adam var arkanda. Bu mirası götüren partinin devlete ve vatandaşa giden hizmette olmasın, yapman, etmen, şöyle böyle deme hakkı yok.

ÜLKENIN GIDIŞATINI BOZYAZIDAN BAKTIĞINIZDA NASIL GÖRÜYORSUNUZ?
Anamur ve Bozyazı'da ihtiyaçlı aile bulamıyoruz
2016 15 Temmuz'dan beri darbe girişiminden bu yana gerçekten sıkıntılı bir süreç geçiriyoruz. Bozyazı ve Anamur'dan baktığımız zaman bu bölgelerden sıkıntılı zamanlar geçiriyoruz. Ama şunu söyleyebilirim. Gerek Bozyazı gerek Anamur ikisini birbirinden ayırt etmiyorum. Bu orada oturmam ve 10 sene Anamur'da siyaset yapmamla alakalı değil. Benim için önemli olan benim annem babam Tekmen Tekeli'den. Tekeli'de benim akrabalarımın hepsi. Şunu söylüyorum. Ekonomik anlamda bireysel ve aile başına gelen gelir anlamında biz hiç bir zaman sıkıntı görmedik. Ne Bozyazı'da ne de Anamur'da. Hiç bir sıkıntı yaşamadık. Hatta ihtiyaçlı bulmak da artık zorlaştı diyebiliriz. Eskiden ihtiyaçlı vardı daha öncesin de ama şimdi ihtiyaçlı bulmakta da zorluk çeker hale geldik. Bulduğumuz ihtiyaçlılara da yardımcı olmaya çalışıyoruz. Varlıktan zarar gelmez. Yokluktan zarar gelir. Biz kendi içimizde yokluğu tabiî ki telafi etmemiz gerekir. Şöyle bir gerçek var 15 Temmuzdan bu tarafa hatta Gezi Parkından bu tarafa ciddi anlamda büyük bir mücadele veriyoruz. Sıkıntılar yaşıyoruz bütün Türkiye geneline baktığımız zaman. Bozyazı ölçeğinde rahatız ama ülke genelinde sıkıntılı süreçler var. Yaşadık yaşıyoruz ama ben şuna inanıyorum ve şunu görüyorum. Her ekonomik sıkıntıda dizimizin üstüne çökmesek de hafif eğilsekte hafif tökezlesekte emin adımlarla yola çıktık, devam ettik hala da devam ediyoruz. Bugün Amerika'da 120-130 Bin tane ölü var. Tamam, 390 milyon nüfusu var ama adamlar ticaretini durdursalar çok büyük tökezleyecekler. Hiç frenlemediler. Ölürse ölsün diyor adamlar. Adamın vatandaşıyla alakası yok. Biz bu memleketin bir tane Mehmet'i için Kuzey Irak' a da gireriz, Suriye'ye de gireriz. Bir kişinin canı yanmasın diye bu fedakârlığı yaparız. Evelallah bu memleketin içindeki bu dayanışma olduktan sonra o eski öz kimliğimizle Osmanlıdan daha eski Selçuklu'dan Malazgirtten gelme geleneğimiz olduğu için, biz Almanlar gibi 18 yaşından sonra evden çıktıktan sonra ev kirası almıyoruz. Biz çocuk 60 yaşına da gelse çocuğumuz yerine koyuyoruz. Bizi ayakta tutan şey bu. Devlet olarak da vatandaş bu şekilde olduğu için Devlet de üzerine düşen politikaları yaptığı sürece ve zaten yapıyor. Ben gerçekten şahidim. Çalışıyorlar mücadele ediyorlar.

Tabi ki yine yerelden örnek verelim. İnsanoğlu olduğu yerde eksik bitmez talepleri bitmeyeceği gibi bizim de iktidar mensuplarının da görevi bir insanın taleplerini karşılamaktır. Karşılamakta yer yer sıkıntı çektiğimiz durumlar olursa bile bunu acziyete çevirmeden aşmaya devam ediyoruz. Türkiye 2002 den bu tarafa hiç bir zaman en sıkıntılı anımda bile faizler eflasyon %5'e düştüğünde bile Gezi Parkı oldu. Biliyorsunuz o zaman bile acziyet yaşamadım. Cenabı Allah yolundan ayırmadığı sürece, şükürden ayırmadığı sürece, ne devlet olarak, ne de millet olarak pek fazla acziyet yaşayacağımızı düşünmüyorum. Devlet elinden geleni yapmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanımızın bir talimatı var 2023-2053-2071 burada bir vizyon ortaya koyuyor. Biz bu yıl dönümlerinde daha güçlü, daha adil Dünya'ya örnek teşkil edecek yaşantısıyla, adaletiyle, geliriyle, insanıyla örnek teşkil edecek bir ülkeyi hep beraber gençliğimizle bu günümüzle geleceğimizle inşa etme peşindeyiz. Bunu da birlikte başaracağız.

BOZYAZiHABER.COM HABER SiTESINI NASIL BULUYORSUNUZ?
Valla senin gibi genç kardeşlerimizin böyle sosyal dokunuşlar yapması, Bozyazı'nın gelecek tasavvuruyla alakalı haberler yapması, Bozyazı'yı tanıtmak için mücadele etmesi bunu da sempatik bir şekilde vatandaşa dokunarak yapması bizim için güzel ve hoş bir şey. Ben bunu Bozyazı için bir kazanç olduğunu düşünüyorum. Burada da yılmamak gerektiğini daha iyisini yapabileceğinize inanıyorum. Evelallah yaparsınız da. Biz sizden memnunuz güzel. Yaptığın programlar, röportajlar, sosyal medya hesabınızdan da takip ediyorum. Başarılarınızın devamını diliyoruz.

SEÇKIN TAŞ NASIL BIR AILE REISIDIR?
Seçkin Taş aileyi görebildiği sürece iyi bir aile reisi olmaya çalışıyor. Malesef seçim sürecinden bu tarafa çok fazla çor çocuğuma vakit ayıramadım. Bozyazı'da 2019 Ocak 18 de geldik. Gerçekten bu samimi bir öz eleştiri, çocuğuma yeterince bir zaman ayırabildim mi ayıramadım.

Annemi 3 yaşımdayken kaybettim. Beni babam yetiştirdi
Babam yetiştirirken de bana çok müdahale etmedi. Benim oğlum nerede ne yapmasını bilir derdi. Ataerkil bir sistem üzerinden geldik yetiştik. Çok şükür eşimde Bozyazı'dan Mevlüt Keskin'in kızıdır. Yani o baya benim yükümü hafifletiyor.

Çocuğunuza balık tutmasını öğretin
Ben de babamdan aldığım düsturla az olan zaman diliminde de çocuklarıma güven telkin ederek elimden geldiğince gelecekleri için uğraşıyorum. Hazırcı da olmalarını istemiyorum. Balığı önlerine koymaktansa balığı tutmasını öğretmek gerekiyor. Genelde niyetim odur. Ama gelecekte rahat etmeleri için biraz rahatsız eden bunu da baba şefkatiyle yapmaya çalışan, elimden gelenide zaman diliminde en iyi şekilde yapmaya çalışan bir babayım. 3 tane çocuğum var. Ellerinden öper. 2 kız 1 erkek. Ben çocuklara şu gözle bakıyorum. İyi yetiştirebilirsek hani derler ya insan öldüğünde Dünya'da açık olan kapısından biri de evlatlarıdır. Biz çocuklarımıza o gözle bakıyoruz. İnşallah hayırlı kapılar bırakırız da biz de rahat ederiz onlar da rahat eder. 

Bozyazı'nın tanıtımına büyük katkı sunan ve bizlere zaman ayırdığınız için sizlere teşekkür ediyor, Bozyazı halkına da saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum.

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--


logo

   E-posta: bilgi(@)bozyazihaber.com
Tüm hakları Bozyazı'nın ilk haber sitesi adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr