HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 08 EKİM 2024, SALI

OVP millete nasıl yansıyacak?

06.09.2024 00:00
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, dün hükümetin ekonomi yönetimiyle beraber 2025-2027 dönemini içeren Orta Vadeli Programı (OVP) açıkladı.

Yılmaz, bu programın önümüzdeki 3 yıllık dönemde ekonominin yol haritası olacağını belirtti.

OVP'de, 2023 yılında cari fiyatlarla 26,5 trilyon TL olan gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) 2024'te 44,2 trilyon TL'ye çıkacağı; 2025, 2026 ve 2027'de sırasıyla 61,5 trilyon TL, 72,9 trilyon TL ve 83,1 trilyon TL olacağı öngörüldü.

Tabii ki, GSYH'nin artması oldukça güzel bir şey. Ama bunun içeriği ve millete yansımasının ne olacağı daha önemli.

Eğer GSYH artıyor ama asgari ücretlinin, emeklinin, memurun gerçek enflasyon karşısında satın alma gücü sürekli düşüyorsa bu artışın çok fazla bir anlamı kalmıyor.

Yine Tarım Kanunu'na göre tarımsal desteklemeler GSYH'nin yüzde 1'inden düşük olamaz. Ama AKP iktidarı bu kanuna asla uymadı, hiçbir dönemde çiftçilere verilen tarımsal destekler GSYH'nin yüzde 1'ini bulmadı.

OVP'de öngörülen GYSH verisine göre 2024 yılında tarımsal desteğin en az 442 milyar lira olması gerekiyor. Yılın sonuna gelmek üzereyiz ve Tarım Bakanımız tarımsal destek 100 milyar liraya ulaştığı için övünüyor. Hâlbuki bu destek, kanuna göre verilmesi gereken desteğin sadece 4'te 1'i kadar.

Çiftçilerin bankalara olan kredi borçları 700 milyar lira civarında.

Eğer her yıl kanunda ifade edildiği gibi bir destek verilmiş olsaydı, çiftçilerin bugün bankalara 1 kuruş borcu kalmayacaktı.

Sadece bu yılki hak ediş verilmiş olsa, borcun neredeyse yarısı silinmiş oluyor.

Üstelik bu borcun önemli bir bölümü devlet bankalarına ve tarım kredi kooperatiflerine… Devlet çiftçinin alacağını, bankalara olan borcuyla mahsuplaşabilir.


Ama hükümet bunu yapmıyor.

Devlet bankaları bugünlerde çiftçilerin borçları karşılığı icra yoluyla aldıkları tarım arazilerini satmakla meşgul. Tarımın ve ülkenin geleceği için asla olmaması gereken şeyler bunlar ama Türkiye'de maalesef oluyor.

Türkiye'ye tarıma destekleri azaltın, tarım ürünlerine tahditler uygulayın, tarım nüfusunu azaltın diye yıllardır baskı uygulayan AB, şu sıralar kendi tarım üretimini canlandırmanın ve kendi üreticilerine ek destekler sunmanın planlarını yapıyor.

OVP'de dolar kuru tahminlerinde "yukarı yönlü" bir revizyona gidildi.

Hükümetin 2024 için ortalama dolar tahmini 33,22 TL oldu. Önceki tahmin dolar/TL'nin 23,9 seviyesinde olacağı yönündeydi. Hedefte ciddi bir sapma var.

Ortalama dolar kuru tahmini 2025 için 42 TL, 2026 için 44,4 TL, 2027 için 46,84 TL olarak gerçekleşti. Bu hedefler bir önceki programda 2024 yılı için ortalama 36,78, 2025 için 43,93, 2026 için 47,79 seviyesindeydi.

Tabii, bu rakamlar da tahmini, yol yürürken yukarı yönlü yeni revizyonlar olabilir.

Hükümetin OVP öngörülerinde dolar kurunda artış, diğer ifadeyle TL'de değer kaybı var. Üretimde kullanılan hammadde ve enerjinin çoğunun ithal olması, üreticiler için yüksek faizin üstüne bir de dolar kuru artışı maliyetinin de ekleneceği anlamına gelmektedir. Böyle olması durumunda resmi enflasyon her ne düşecek dense de, maliyet artışları sebebiyle "hissedilen" enflasyonun asla düşmeyeceği açıkça görülmektedir.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'ın dolar kuru ile ilgili açıklamaları da oldukça dikkat çekiciydi:

"Bizim dalgalı kur rejimimiz var. Döviz piyasalarıyla ilgili dalgalı kur rejimimiz var. 2001'de başladı ve devam ediyor. Dalgalı kur rejiminde ne bir kur tahminimiz var ne bir kur hedefimiz var ne de böyle bir irademiz söz konusu. Kuru esas belirleyecek olan piyasadaki arz ve talep şartlarıdır. Tabii ki spekülatif hadiseler olabilir, onlara müdahaleler olabilir. Onları tabii istisna görüyorum. Ama esas olan piyasadaki arz ve talep ve bunun oluşturduğu dövizin fiyatıdır."

Yılmaz, özetle, "dalgalı kur" diyor, "serbest piyasa" diyor, "arz-talep" diyor.

Saldım çayıra Mevla'm kayıra ekonomisi!

Ekonomisi "borçla" ve "ithalatla" dönen ekonomilerde dolar kurunu iç piyasa belirleyemez. Türkiye'de parayı arz eden de, talep eden de yabancı sermaye.

Dolayısıyla ülkemizde ekonomideki kan mesabesinde olan paranın kontrolü devletin elinde değil, yabancıların elinde. Bu sebeple faiz oranlarını da döviz kurlarını da onlar belirliyor. Onlar "efendi", millet "köle" durumunda; siyaset de "aracı"…

Peki, Türk milleti için sonuç ne oluyor: Açlık, yokluk, yoksulluk, işsizlik, vergi yükü, normal bir yaşam için gerekli olan temel ihtiyaç maddelerine ulaşamama vs.

Bu sebeple, ülkemize kısa vadeli, orta vadeli ve uzun vadeli ekonomi programı Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli olan bir siyaset anlayışı lazım.

Bu da elbette Bağımsız Türkiye Partisi ve elbette BTP lideri Hüseyin Baş'tır.
Murat Çabas / diğer yazıları
•OVP millete nasıl yansıyacak? 06 00:00:00.09.2024
•Emekliler Yılı ilan ettiler Emekliyi aç bıraktılar 17 00:00:00.07.2024
•Bütçe açığında tarihi rekor! 17 00:00:00.01.2024
•Dinlerarası diyalog fitnesinin yıkıcı sonuçları 17 00:00:00.10.2023
•Para politikamız, borcu ve tavizi kaçınılmaz kılıyor 07 00:00:00.10.2023
• Üretemeyen üretici tüketemeyen tüketici 11 00:00:00.08.2023
•23 Nisan’da çifte bayram yaşadık 25 00:00:00.04.2023
•Barzani sattı, İsrail aldı, tazminat Türkiye'ye kesildi 31 00:00:00.03.2023
•Ekonomik enkazı seçim paklayamıyor 25 00:00:00.03.2023
•Çalışanları ‘fakir fukara’ kim yaptı? 15 00:00:00.12.2022
•30 Ağustos, Atatürk’ün eseridir 30 00:00:00.08.2022
•Şehitlerin efendisi: İmam Hüseyin (a.s) 06 00:00:00.08.2022
•Maide 67 ve 3. ayetler İmam Ali'nin hilafeti hakkındadır 18 00:00:00.07.2022
•Barış için Milli Ekonomi Modeli 01 00:00:00.03.2022
•Atatürk hazımsızlığı devam ediyor 05 00:00:00.02.2022
•Ayasofya ibadete değil, siyasete açılmış 10 00:00:00.11.2021
•Faiz,Dolar ve enflasyon düşürülemez! 08 00:00:00.08.2021
•Çiftçilerimizin borcu 72 kat arttı 22 00:00:00.04.2021
•Para basmayın ki size para satalım 19 00:00:00.02.2021
•Çiftçilerin borçları, Hükümetten tahsil edilmeli 18 00:00:00.02.2021
•Sabrın zirvesi Ehl-i Beyt’tedir 16 00:00:00.02.2021
•Ali Kuran iledir, Kuran da Ali iledir 09 00:00:00.02.2021
•Borç batağındaki topluma kredi pompalanıyor 03 00:00:00.02.2021
•‘Fatıma’yı (a.s.) inciten Allah’ı incitmiş olur’ 01 00:00:00.12.2020
•Maide 67 ve 3. ayetler Gadir-i Hum hakkındadır 07 00:00:00.08.2020
• Çiftçilerimiz sahipsiz 28 00:00:00.05.2020
•Prof. Dr.Baş'ın Ehl-i Beyt duruşu birliği temin etmiştir 30 00:00:00.04.2020
•Bu yıl Ramazan hüzünle geldi 25 00:00:00.04.2020
•Hani “para basınca enflasyon olur”du? 31 00:00:00.03.2020
•Vatandaşlık Maaşı Prof. Dr. Baş’ın projesidir 29 00:00:00.03.2020
•Aile dağılırsa millet yok olur 14 00:00:00.03.2020
•Hedefler aynıysa İdlib’de gerilim niye? 12 00:00:00.02.2020
•Dolar gücünü kaybeden ABD Swift’i de kaybediyor 09 00:00:00.07.2019
•Yeni reform paketiyle Kapitalizme devam 12 00:00:00.04.2019
•ABD ve Rusya arasında kaldık 10 00:00:00.04.2019
•Başa gelsin, Türkiye 6 ayda cennet olur 27 00:00:00.02.2019
•Cennetin anahtarı Resulullah’a imandır 28 00:00:00.01.2019
•Komploya tepki çığ gibi 15 00:00:00.01.2019
•Asgari ücret, işçiye yetersiz, işverene yük 26 00:00:00.12.2018
•Büyüme rakamı “resesyon” diyor 12 00:00:00.12.2018
•Bu işin ruhu tüketimdir 04 00:00:00.12.2018
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--


logo

   E-posta: bilgi(@)bozyazihaber.com
Tüm hakları Bozyazı'nın ilk haber sitesi adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr