Ali Kuran iledir, Kuran da Ali iledir
09.02.2021 00:00
Kur'an-ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde en güzel övgüler sevilmiş ve seçilmiş olan Ehl-i Beyt'edir. Onlar tüm insanlığın en güzel örnekleridir.
Hz. Ali'nin (a.s.) seçilmişliğini, büyüklüğünü anlatmak için birçok ayet, birçok hadis sayabilirsiniz. Ama O'nun, insanlık âlemi içinde Hz. Peygamber'in (s.a.v.) mübarek soyunu devam ettirecek olan Hz. Fatıma'yla (a.s.) evlenmeye layık tek kişi olması bile sizce de en önemli delil değil midir?
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular:
"Ali olmasaydı, Fatıma'ya layık bir eş bulunmazdı."
Hz. Ali mi Hz. Peygambere daha yakındı, yoksa Hz. Fatıma mı? Dilerseniz bu sorunun cevabını bizzat Allah Resulü versin.
Abdullah İbni Abbas (r.a.) şöyle rivayet etmiştir:
Bir gün Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Hz. Ali ve Hz. Fatıma'nın yanına geldiği zaman onlar birbiriyle konuşup gülüşüyorlardı. Peygamberimizi görünce konuşmayı ve gülmeyi bıraktılar. Hz. Peygamber sordu: "Niçin gülüyordunuz ve Beni görünce neden sustunuz?"
Hz. Fatıma-i Zehra derhal, "Babacığım! Ali diyor ki, 'Hz. Peygamberin yanında Ben Senden daha sevgiliyim.' Ben de O'na karşı, 'Hayır, Ben Senden daha sevgiliyim' diyordum" diye cevap verdi.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz gülerek, "Ya Fatıma! Canım Benim! Sen babanın çocuklarına olan tabii sevgi ve fıtri şefkati icabı Bana Ali'den daha çok sevgilisin, ama Ali de nazarımda Senden daha çok izzet ve keramet sahibidir" buyurdular.
Selman-ı Farisi, Hz. Ali'nin faziletini şöyle anlatıyor:
"Bu ümmetten ilk İslam olan ve Peygambere (s.a.v.) Kevser Havuzu'nun başında ilk yetişecek olan Ali Bin Ebi Talip'tir."
Hz. Peygamber, Hz. Ali'nin, ashabın diğer fertlerinden üstünlüğünü birçok kez anlatmıştır. Bir örneği aktaralım.
Rasulullah (s.a.v.) Hz. Fatıma'ya şöyle buyurdular:
"Ey Fatıma! Allah –Azze ve Celle- Ali'yi Benimle yedi haslette bir kıldı:
1. O, kabri açılıp Benimle birlikte çıkan ilk kimsedir.
2. O, Benimle Sırat başında duran ve cehennem ateşine 'bunu al ve bunu bırak' diyen ilk kimsedir.
3. O, Benden sonra (ululuk ve şeref elbisesi) giydirilen ilk kimsedir.
4. O, Arş'ın sağında Benimle birlikte duran ilk kimsedir.
5. O, cennet kapısını Benimle birlikte çalan ilk kimsedir.
6. O, cennetin en yüce makamına ve İlliyyin'e yerleştirilecek ilk kimsedir.
7. O, Benimle birlikte mühürlenmiş şarap içen ilk kimsedir ki: Onun soyu misktir. Artık bunun için bibiriyle yarışsınlar."
Dikkat ederseniz, Allah Resulü, Hz. Ali'nin sadece dünyadaki üstünlüğünden değil, bu örnekte görüldüğü gibi, ahiretteki üstünlüğünden de bahsediyor.
Hz. Ali'nin sevgisi kişiyi cehennem azabından uzaklaştırır.
Rasulullah (s.a.v.) Hz. Ali hakkında şöyle buyurmuştur:
"Beni hak olarak peygamber gönderen Allah'a and olsun ki, eğer yeryüzünün ehli, gök ehli gibi Seni sevmiş olsa idi, Allah onlardan bir kişiyi bile ateşle azap etmezdi."
Hz. Ali'nin Hz. Peygamber'e nispeti, Hz. Harun'un, Hz. Musa'ya olan nispeti gibidir.
Hz. Ali'nin imameti ile ilgili en büyük delillerden biri olan "Menzilet Hadisi" ise şöyledir:
Sa'd bin Ebi Vakkas şöyle diyor:
Rasulullah (s.a.v.), Tebük Gazvesi'nde Hz. Ali'yi (a.s.) Kendi yerine halife tayin etti. Bunun üzerine Hz. Ali, "Ya Rasulallah! Beni kadın ve çocuklar arasında mı halife ettin?" dediğinde, Hz. Peygamber şöyle buyurdular:
"Acaba Bana olan nispetinin Harun'un Musa'ya olan nispeti gibi olmasına razı olmuyor musun? Şu farkla ki, Benden sonra peygamber yoktur."
Hz. Ali, Hz. Peygamber'in vasisi ve halifesi olarak aynen Allah Resulü gibi "Canlı Kur'an" idi.
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Ali (a.s.) Kur'an iledir. Kur'an da Ali iledir. Bunlar Kevser Havuzu'nun başında Bana gelinceye dek birbirlerinden ayrılmazlar."
Hz. Ali, bir kişinin mü'min ya da münafık olduğunun en büyük turnosolüydü.
Rasulullah şöyle buyurmuştur:
"Ya Ali! Mü'minden başkası Seni sevmez; münafıktan başkası da Sana buğzetmez."
Allah şefaatlerinden mahrum eylemesin. Daha detaylı bilgi için Ehl-i Beyt Külliyatı'nın sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın Hz. Fatıma eserini mutlaka okumalısınız.
Bütün bu gerçeklere rağmen, Ehl-i Beyt'e, Hz. Ali'ye düşmanlık edenlerin vay haline!
Yıllardır Onlara kürsülerden, minberlerden lanet okutan Emevi zihniyetinin vay haline!
Ehl-i Beyt'in yolunu takip edenlere zulmeden nasipsizlerin vay haline!
Onların ne dünyada ne de ahirette yatacak yerleri yoktur.
Allah bizleri Ehl-i Beyt'in yolundan ayırmasın.
