Köşe yazarımız İsmail Çetin," Ekonominin Oksijeni
"Milli Ekonomi Modeli"dir" dedi.
Çetin kaleme aldığı makalede şunları söyledi,
Son yıllarda çöküş yaşarken, çıkış yolu arayan Dünya ekonomilerinin nasıl şekillendiğini inceleyecek olursak, yön değiştirdiğini dümeni "Milli Ekonomi Modeli"ne kırdıklarını göreceksiniz. Bizde artık Dünya ekonomisine ayak uydurmamız ve ülke olarak dümeni "Milli Ekonomi Modeli"ne kırmamız şarttır.
Dünya ekonomileri yıllar boyunca farklı modellerle şekillendi. Kapitalizm ve Kominizm bu modellerin başını çekti. Avrupa, ABD ve uzantı zihniyetleri Kapitalizmle, Rusya ve Doğu Bloku Komünizmle yönetildi.
Son yıllardaki verilere bakacak olursak; Kapitalizm, Avrupa, ABD ve aynı yönde hareket eden ülkelerin kanayan yarasına merhem olamamaktadır. Bunun üzerine harekete geçen birçok ülke ekonomisini tekrar şekillendirmek için kolları sıvamış, çıkış yolunu "Milli Ekonomi Model"in de bulmuştur.
Gelelim Doğu bloğu ve Brics Ülkelerine 90'lı yılların başında yaşanan SSCB depreminin ardından Rusya Devletlere ayrıldı. Tam bir çöküş dönemi yaşadı. Siyaset ve ekonomisi sıfırlandı. Halkı perişan oldu. 90'lı yıllarda battıktan sonra birçok yöntem denediler. Ama ekonomilerini düzeltemediler. Olayın vahamiyetini gören Putin çıkış yolları aramaya başladı. Rus Bilim adamları, ekonomistleri ve siyasetçiler,"Birçok yöntem denedik. Ama ülkemizi düzlüğe çıkaramadık. Ne zaman ki "Milli Ekonomi Modeli" ile tanıştık. Ülkemizde her alanda uygulamaya başladık. Düzlüğe çıktık. İnsanımızı rahat ettirdik. Bir kaç yıl içinde ülkemizi eski gücüne kavuşturduk. Kısacası bize hayat verdi." kelimeleri her şeyi açık ve seçik ortaya sermektedir.
90 Yıllardaki Rusya'nın gücüde ortadaydı. Şu anda ki gücü de ortadadır.
Küreyi elimize alıp Dünya'yı inceleyecek olursak, göreceksiniz ki artık Dünya ekonomisinin genelini şekillendiren tez
"Milli Ekonomi Modeli"dir.
Dünya ekonomisine oksijen olan, iktisat tarihinde tüketicinin desteklenmesini ifade eden tek tez olan Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayan ülkeler arasında ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Almanya, Yunanistan, Venezüella, Avustralya, Brezilya, Vatikan, Japonya, Şili, İtalya, İspanya Fransa, Portekiz, Güney Kore, Tayland, Tayvan, Finlandiya, Estonya'yı ve birçok ülkeyi sayabiliriz.
Buraya kadar her şey tamam peki işin vahamiyeti ne biliyor musunuz?
Dünya ekonomisini şekillendiren liderin Türk olmasıdır. Birçok ülkenin kullandığı ve halkını refah içinde yaşattığı bu tezi Türk halkının kullanmak istememesidir.
Ülke ekonomimizin durumu hiçte iç açıcı olmadığı yaşadıklarımızdan görülmektedir. İnsanımız bir sağa, bir sola savrulmaktadır. Piyasalar tat vermemektedir. Kapitalizm'de ısrar edildikçe her zaman bunlar yaşanacaktır. Milli paramızı devreye koymadığımız sürece dolar, euro'ya ve hareketlerine bağımlı yaşamaya, mahkûm olmaya devam edeceğiz.
Ekonomide İstikrar, refah düzeyimiz yüksek, huzur içinde ekonomik sıkıntı çekmeden yaşamak istiyorsak Dünya Ekonomisine ayak uydurmamız, Haydar Baş imzalı "Milli Ekonomi Modeli"ni ülkemizde de kullanmamız şarttır.
Ekonomimizde Oksijen kalmamasına rağmen halkımız zorla nefes almaya çalışmaktadır. Oksijen olmayan ortamda yaşamanın sonucunun ne olacağı bellidir.
Dünya insanlığını huzur ve refaha kavuşturan Prof. Dr.Haydar Baş imzalı "Milli Ekonomi Modeli" Ülke ekonomimizin tek OKSİJENİ'dir.
