HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 18 EKİM 2024, CUMA

İman Allah’a teslimiyettir

10.04.2023 00:00
Öncelikle, iman bir kabuldür. Kabulden sonra kabul ettiğiniz varlığa teslimiyetinizdir.

Elbette ki bir Müslümanın kimi kabul etmesi lazım geldiğini müslüman çok iyi bilir. Müslüman kimi kabul eder? Vacibu'l-Vücud olan Rabbını kabul eder.

"O, vardır" der. "Nasıl vardır?" sorusunun cevabı da, varlığı kendi zatının iktizası gereğidir. Yani O'nu hiçbir etken vücuda getirmemiştir. O'nsuz bir zaman, O'nsuz bir mekân hayal de etmek mümkün değildir. Yokluk dahi O'nun varlığından sonradır.

Yani varlığın zıddı kâmili olan yokluğun var olabilmesi için yine O'nun olması lazımdır.

Binaenaleyh Müslümanın Allah inancı doruk noktadadır. Onun için zatî ve subutî sıfatları olan yüce Rabbı bir Müslüman noksansız olarak kabul eder ve "varlığı kendi zatının iktizasıdır" der.

Günümüzün asıl problemi budur. Evet, "Allah vardır" diyoruz ama sanki biz "var" dediğimiz için var olmuş gibi bir tavır da takınıyoruz.

Düşünmüyoruz ki bir hayat var. Öyle bir hayat ki bunda his, duygu, canlılık, muhakeme var.

Hülasa her şeyiyle bütünleşmiş dört dörtlük bir hayat var. O halde bu hayatın tamamının tesadüfî olması mümkün değildir.

Hele insan gibi bir varlığın tesadüfen var olması hiç mümkün değildir. Hülasa, bu varlık âleminin bir icad edeni vardır. O da Cenab-ı Hakk'tır. Buna şeksiz, şüphesiz itikad etmemiz zaruridir.

İnancımızın altı esası vardır

 

Allah'a imandan sonra meleklere iman var. Duyu organlarımızın algılayamadığı nuranî varlıklar, melekler vardır ki bunlar yemezler, içmezler, evlenmezler, çoğalmazlar, eksilmezler.

Bunları Cenab-ı Hak, özellikle halk etmiştir. Günahlarımızı, sevaplarımızı yazan Kiramen Katibîn dediğimiz melekler var. Hepimizin bildiği dört büyük melek var. Yeryüzünün her zerresinde, semanın her tabakasında katrilyonlar adedinde melaike-i kiram mevcuttur.

Kâinat öyle başıboş yaratılmış değildir. Allah, kâinatı bir hesaba binaen halk etmiştir. Allah bu kâinatı bir mizan üzere yarattı. Hakikaten baktığımızda zerre kadar bir noksanlık göremezsiniz.

Bu hesap sadece kâinatta değildir. Cismin en küçük parçası atomdan en büyük parçası kürreye kadar öyle bir matematik dengesi vardır ki işte o dengeyi kuran Allah'tır.

99 güzel isimlerin tecellisi, sıfat-ı Bari'nin tecellisi bu mükemmel âlemi meydana getirmiştir.

Özellikle zat-ı barisi ile tecelli ederek insan dediğimiz varlığı vücuda getiriyor. Müslüman buna inanacaktır. Ortak koşmayacaktır. "Allah'ın oğlu varmış! Haşa kızı varmış!" Bunlar şirktir. Rabbımız bunları kesinlikle kabul etmez.

Bu şekilde davranan insanlara Allah, "müşrik" diyor. Allah'a şirk koştuğu için Allah buna "kâfir" diyor. Bunun ebediyen kurtuluşu da mümkün değildir.

Nasıl olur da bu kadar matematik kurallarının hâkim olduğu bu âlemi, seni, içinde yaşadığın bu tabiatı, evreni, mükemmel bir tarz ve şekilde yaratan Rabbına ortak koşarsın?

 

Onun için tek hidayet dini İslam'dır. İslam'ın dışına bir milimetre çıkan iyi bilsin ki ebedi hayatını kaybetmiştir. İslam'ın içinde olduğu halde ibadetinde noksanlık yapan ahiretini cezalı da olsa kazanmıştır. Onun için akaid, amentü çok mühimdir.

İbadet, imanın kal'asıdır

İmanın, ibadetle alakasına gelince... Bütün bu kabullenmelerin devam etmesi için imanın diri olması lazımdır. İmanın diri olması da ibadetle mümkündür. İmanla ibadet tabir-i caizse etle kemik gibidir. İman, işin özü, ibadet de sıfatıdır, rengidir, kokusudur.

Bu neye benzer? Düşünün ki bir yanan lamba vardır. Eğer o yanan lambanın fitili bir fanus içerisine alınmazsa dışardan gelen rüzgâr onu söndürür.

İbadet o fanusun dış kısmıdır. Yanan fitil iman, dışındaki fanus da ameldir. İbadet ile iman birbirinin mütemmimidir. İbadet, imanın kal'asıdır. İmanımızın göçmesini istemiyorsak, hele bugünlerde hak ile yeksan olmamızı istemiyorsak, dipdiri durmasını istiyorsak ibadetlere devam edeceğiz.

İslam'ın şartı dediğimiz şartlar da ibadetler cümlesindendir. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek İslam'ın şartlarıdır. Demek ki imanın altı, İslam'ın da beş şartı vardır. Bunları bileceğiz.

İbadetlerin insan hayatına tesirleri vardır. İbadet eden insanların bulunduğu toplum ile ibadet etmeyen insanların bulunduğu toplum arasındaki farklar vardır.

 

Allah, yaptığımız her şeyi soracaktır. Zerre kadar yaptığımız her şeyin hesabını soracaktır. Bu hayır olsa mükâfat, şer olsa ceza şeklinde kendini gösterecektir.

Dolayısıyla, "Benim dünya hayatımda ibadet etkili olmaz" diyebilir misin? Bu akaide sahip olan insan bütün hayatını dirlik ve düzenlik içinde sürdürür. Hesap içinde sürdürür. "Yanlış yapmayayım. Haram işlemeyeyim" der.

Bu olunca senin hukukuna kimse tecavüz etmez. Can, mal, namus, din ve vicdan hürriyetine, emniyetine kimse dokunmaz.

Müslüman bilir ki bunlara dokundu mu eli de yanar, dili de yanar. Herkesin birbirinden emin olduğu bir toplum düşünün ki bu noktaya o toplumu ameller getiriyor.

İtikadın sana öyle bir muameleyi emrediyor, seni öyle noktaya taşıyor ki hiç kimseyi incitmiyorsun. Her şeyin hesabını yapıyorsun. Her an kontrol ve murakabe altında olduğunu bilen sen O'nun rızasını kazanmaya, kalb yoluyla O'na mirac etmeye karar veriyorsun.

Senin gibi olan insanların bulunduğu böyle bir topluluğu, cemiyeti, memleketi, mahalleyi düşünün; orada hırsızlık, yolsuzluk, cinayet, yalan, rüşvet, aldatma, zina olmaz. Orada Allah'ın yasak kıldığı hiçbir şey olmaz.

Çünkü amelin düzgündür. Kalbin Allah'a rabıtalıdır. Yapacağın işin hesabının verileceğini çok iyi bilirsin. Bu akaid ile mahallelerimiz, evlerimiz cennet bahçelerinden bir bahçe olur. (Prof. Dr. Haydar Baş İcmal Dergisi Aralık 2018)

 
Prof. Dr. Haydar Baş / diğer yazıları
•MEM ve Türkiye ekonomisi 06 00:00:00.09.2024
•İmam Hüseyin ve Kerbela vahşeti 17 00:00:00.07.2024
•Ermenilere yapmadığımız soykırımı bırakın da... 24 00:00:00.04.2024
•Emaneti ehline vermek 04 00:00:00.04.2024
•Allah'ı bilme aklın işi değildir 17 00:00:00.01.2024
•Atatürk vatandır 11 00:00:00.10.2023
•Kriz milli çözümlerle aşılır 07 00:00:00.10.2023
•Maksat aynı metotlar değişik 05 00:00:00.10.2023
•Yeni eğitim yılı hayırlı olsun 11 00:00:00.09.2023
•Şark Meselesi sürüyor 11 00:00:00.08.2023
•Globalizmin karşısında Milli Devlet 05 00:00:00.05.2023
•İslam tarihini değiştiren büyük yalan 25 00:00:00.04.2023
•İman Allah’a teslimiyettir 10 00:00:00.04.2023
•Orucun kazandırdıkları 25 00:00:00.03.2023
•Hadislerle övülen Türkler ve diğerleri 15 00:00:00.12.2022
•Zafer Bayramımız kutlu olsun 30 00:00:00.08.2022
•Gadir-i Hum Bayramı'nda Tarsus'taydık 18 00:00:00.07.2022
•Tertemiz olma zamanı: Ramazan 02 00:00:00.04.2022
•Milli para alnımızın teridir 01 00:00:00.03.2022
•Adalete farklı bir bakış 05 00:00:00.02.2022
•10 Kasım, gerçek Atatürkü anlamak 10 00:00:00.11.2021
•Atatürk'e sahip çıkmak 08 00:00:00.08.2021
•Bayramınız mübarek olsun 12 00:00:00.05.2021
•Namaz, Allah ile sohbettir 04 00:00:00.05.2021
•Orucun kazandırdıkları 22 00:00:00.04.2021
•Üç ayları değerlendirelim 05 00:00:00.03.2021
•En güzel örnek Hz. Muhammed (s.a.v) 05 00:00:00.03.2021
•Namaz mü’minin miracıdır 05 00:00:00.03.2021
•Herşey Allahı arıyor 02 00:00:00.03.2021
•Besmele ile Başlamak 01 00:00:00.03.2021
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--


logo

   E-posta: bilgi(@)bozyazihaber.com
Tüm hakları Bozyazı'nın ilk haber sitesi adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr