HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 29 EYLÜL 2024, PAZAR

‘Yatağında ölse bile şehittir’

İmam Sâdık (a.s), Ebu Basir'e şöyle buyurmuştur: "Her kim bu işe (imamet ve velayete) inanarak ölürse şehittir." Eba Basir şöyle arz etti: "Fedan olayım, hatta yatakta ölse de mi?" İmam şöyle buyurdu: "Hatta yatağında ölse bile şehittir, o diridir ve rızıklanır"
06.04.2020 00:00
‘Yatağında ölse bile şehittir’
‘Yatağında ölse bile şehittir’
İmam Sâdık (a.s), Ebu Basir'e şöyle buyurmuştur: "Her kim bu işe (imamet ve velayete) inanarak ölürse şehittir." Eba Basir şöyle arz etti: "Fedan olayım, hatta yatakta ölse de mi?" İmam şöyle buyurdu: "Hatta yatağında ölse bile şehittir, o diridir ve rızıklanır"

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Mümin öldüğü her halde ve canının alındığı her an şehittir." (Bihar, 68/140/82).

Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Her kim Âl-i Muhammed'in sevgisi üzere ölürse şehittir." (a. g. e s. 137/76).

İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurmuştur: "Yârenlerimizin hepsi sıddık (doğru) ve şehittir." Zeyd bin Erkam şöyle diyor: "Onlar yatağında öldüğü halde böyle bir şey nasıl mümkündür?" diye arz ettim. İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Sen Allah'ın Kitabını okumadın mı ki, 'Allah'a ve meleklerine iman edenler şüphesiz Rableri nezdinde doğrular ve şehitlerin ta kendileridir' diye buyuruyor. Eğer şahadet sadece kılıçla öldürülen kimseye özgü bir şey olsaydı bu takdirde Allah'ın şehitleri çok az olurdu." (a.g.e, 82/173/6).

Minhal'ul-Kessab şöyle diyor: "İmam Sadık'a (a.s) şöyle arz ettim: Dua et de Allah bana şehadeti nasip etsin."

İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Şüphesiz ki mümin şehittir." Daha sonra şu ayeti okudu: "Allah'a ve meleklerine iman edenler şüphesiz Rableri nezdinde doğrular ve şehitlerin ta kendileridir." (Nur'us Sakaleyn, 5/244/74).

İmam Sâdık (a.s), Ebu Basir'e şöyle buyurmuştur: "Her kim bu işe (imamet ve velayete) inanarak ölürse şehittir."

Eba Basir şöyle arz etti: "Fedan olayım, hatta yatakta ölse de mi?"

İmam şöyle buyurdu: "Hatta yatağında ölse bile şehittir, o diridir ve rızıklanır." (Bihar, 68/142/86).

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Sizden Rabbinin, O'nun Elçisinin ve Ehl-i Beyt'inin hakkını tanıyarak yatağında ölen kimse de şehittir ve ecri Allah'a aittir. Salih işlere niyetinden dolayı da sevaba ermesi de muhakkaktır. Bu niyeti, (Allah yolunda) kılıcını çekmesinin yerini tutar." (Nehc'ul Belağa, 190. Hutbe).

İmam Zeyn'ul Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur: "Her kim Kaim'imizin gaybeti döneminde bizim sevgimiz ve dostluğumuz üzere ölürse Allah ona Bedir ve Uhud şehitleri gibi bin şehidin sevabını verir." (Bihar, 82/173/6).

Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Şehitlerin en üstünü ilk saflarda savaşan ve düşmandan öldürülünceye kadar yüz çevirmeyen kimsedir. Bunlar cennetin en üst yerlerinde otururlar. Rableri onların yüzüne güler. Rabbinin kuluna güldüğü yerden kulun sorgusu olmaz." (Kenz'ul-Ummal, 11120).

İmam Ali (a.s) Muaviye'ye yazdığı bir mektubunda şöyle buyurmuştur: "Görmüyor musun -elbette sana bildirmek için değil, Allah'ın bizlere verdiği nimetlerini dile getirmek için diyorum- Muhacir ve Ensar'dan bir kısmı Allah yolunda şehit oldular ve her birinin bir fazileti vardır. Amma bizim şehidimiz (Hamza), şehid olduğu zaman kendisine "Seyyid'üş-Şüheda" denildi ve Resûlullah onun namazını kılarken yetmiş tekbir aldı." (Nehc'ul Belağa, 28. Mektup). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).



Okan Egesel





 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--


logo

   E-posta: bilgi(@)bozyazihaber.com
Tüm hakları Bozyazı'nın ilk haber sitesi adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr