İmam Hüseyin Kerbela'ya dedesi Hz. Muhammed (sav) Efendimizin emaneti Kur'an-ı Kerimi tebliğ için şehadet şerbetini içeceğini bile bile gitmiştir.
Ondan dolayı Kerbela'yı çok iyi anlamak, algılamak ve yaşamak gerekir. Şayet Kerbela'da olup bitenler doğru yorumlanmaz ve nesillere doğru aktarılmaz ise hak ve bâtılı ayırma noktasında doğru adım atmamış oluruz.
Kerbela sadece bir kesimin tutacağı yas değildir. Kerbela bütün Müslümanların yasıdır. Kerbela Hak ile bâtılın keskin çizgiyle ayrıldığı yerdir. Kerbela İman'dır.
İmam Hüseyin şehadet şerbetini içeceğini bildiği halde, "Yezid ve soyunun Allah'ın emrini, Peygamberimizin emanetleri Ehli Beyt ve Kur'an-ı Kerimi yok sayarak ortaya koyduğu alçakça bâtıl tavra karşı ortaya koyduğu HAK duruştur. Kısaca Kerbela, bâtıla karşı Hak duruşun adıdır.
Buradan hareketle Kerbela doğru anlaşılırsa kime Hz. denilip, kime denmeyeceği noktasında çok önemli bir hazineye sahip oluruz. "Hepsi İslam'a hizmet ediyordu" mantığı tamamen İngiliz ve Yunan ajanlarının ortaya koyduğu bir tavırdır. Müslüman tavrı "Hâk Hüseyin, bâtıl Yezid'dir" mantığıdır.
İslam coğrafyasında birçok yerde bu mantık hâkim olmadığı için karışıklık eksik olmuyor. Şayet İslam coğrafyası Hak'kı yaşamış olsa bu coğrafyayı kimse bugünkü kadar kolay kullanamazdı.
Gelecek nesillerimize Hak ile batılı çok iyi anlatmamız kaçınılmazdır. Hakkı yaşamak o kadar kolay değildir. Hakkı yaşamak için Kur'an-ı çok iyi anlamak, Peygamberimizi çok iyi anlamak ve Hak yol Ali yolunu çok iyi anlayıp, yaşamaya çalışmak gerekmektedir.
"Ben Ali'yi çok seviyorum" mantığı mükemmel bir mantıktır. Her daim her Müslüman İmam Ali'yi, İmam Hasan'ı, İmam Hüseyin'i sevmek zorundadır. Ama sadece sevmek yetmiyor. Onlar gibi yaşamaya çalışmakta gerekmektedir.
İmam Hüseyin Kur'an-ı Kerim üzre yaşamıştır. Bir santim dahi taviz vermemiştir. Ondan dolayı Kerbela olayını bütün Müslüman âlemi çok iyi algılaması gerekir.
Hak tektir. Allah birdir. Hz. Muhammed Allah-u Teala'nın kulu ve Resulüdür. Peygamber efendimizden sonraki Müslümanlığın İmamı Allah'ın emri, Peygamberimizin tebliği ile velayetin başı Hz. Ali'dir. İmam Hüseyin'de Peygamberimizin torunu, Hz. Fatıma & Hz. Ali'nin evladı. Hak İmamlardan bir tanesidir.
Hz. Peygamber (sav) Veda Hutbesi'nde, "Size iki emanet bırakıyorum, birisi Allah'ın kitabı Kur'an-ı Kerim diğeri Ehl-i Beytimdir. Bunlara sıkıca sarılırsanız kurtuluşa ereceksiniz." demiştir.
Hz. Peygamber (sav), "Ehli Beyt'im Nuh'un gemisi gibidir. Ona binen kurtulur. Binmeyen boğulup helak olur" diyerek tek hak yolun Ehl-i Beyt olduğunu ortaya koymuştur.
Ondan dolayı Allah bizleri Hüseyni duruştan ayırmasın. Peygamberimiz Hz. Muhammed efendimizin yolunu devam ettiren velayet yolunun başı İmam Ali'nin yolundan ayırmasın.
Müslümanların Ehl-i Beyt paydasında birleşmesini her ortamda dile getiren Prof. Dr. Haydar Baş'ın Ehl-i Beyt Külliyatını Hüseyini duruşu yaşamak ve gelecek nesillere aktarmak için okumamız şart ve kaçınılmaz bir hal almıştır.
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.