Bozyazı'nın ilk haber sitesi: Virüsün Ekonomik Tedavisi Milli Ekonomi Modeli’ndedir

Şahsi izolasyonu, sosyal izolasyona, sosyal izolasyonu da Milli izolasyona dönüştürerek Korona virüsü denen illetten kurtulmak için en büyük adım, Prof.Dr.Haydar Baş imzalı Milli Ekonomi Modelini devreye koymamız olacaktır.

Dünya insanlığını olumsuz etkileyen korona virüsü denen illet hayatı felç ederek Dünya'yı yaşanamaz bir yer haline getirmeye devam ediyor.

İnsanlık tam bir kaosun içerisinde, ne yapacağını şaşırmış durumda. İlletten kurtulmak için şahsi ve sosyal izolasyona uyulması isteniyor. Kişilerde bu izolasyonlara uymaları durumunda Korona virüsü denen bu illettin kendisine bulaşmayacağını ve azami uzak kalacağını çok iyi biliyor. Lakin iş reel hayata, uygulamaya gelince öyle olmadığı ortaya çıkıyor.

Asgari geçim parası evde oturtmuyor. Doğalgaz, elektrik, su ve çorbanın kaynaması gerektiği için cebinde para olmayan vatandaş çalışmak zorunda kalıyor. Böylece şahsi ve sosyal izolasyon uygulamada istenilen şekilde olmuyor.

Tedavisi bulunamayan bu sinsi virüsten kurtulmanın ilk şartı izolasyon olduğu her gün altı çizilerek yetkililer açıklamalar yapıyor. İzolasyonun uygulanabilmesi için vatandaşın paraya ihtiyacı var. Vatandaşın cebine para koyar evde kalmalarını sağlayabilirsek işte o zaman bu illetin yayılımını önleyerek kısa bir zamanda kurtulabiliriz.

Vatandaşa para vermek için kaynak nerede sorusunu bazı çatlak sesler, "para basalım" diyerek cevaplamaya çalıştı. Bunlar yıllardır "Emek ve üretimimizin karşılığı olan Senyoraj hakkımızı kullanarak para basalım" diyen Prof.Dr. Haydar Baş'a kulak vermeyerek,"para basarsak enflasyon olur" diyen kişilerdi.

Virüs illeti yüzünden Dünya ekonomisi darboğaza girince, ülkeler çözümü Prof.Dr. Haydar Baş'ın "Milli Ekonomi Modeli"'ne dört elle sarılmakta buldular. Hemen hemen hepsi para basarak halkına dağıtmakta buldu. Bize, "Para basma enflasyon olur!" diyen AB ülkeleri parayı bastı, halkına dağıttı.

Peki, Öyle gelişi güzel para basılır mı? El cevap: HAYIR!

Her işin bir ilmi olduğu gibi bu işin ilmide Prof.Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ndedir.

Yıllardır ne diyor Prof. Baş,"Para, mal ve hizmetin karşılığıdır. Emisyonu genişletelim. Senyoraj hakkımızı kullanıp para basıp halkımıza dağıtalım." diyordu. Ama bu parayı gelişi güzel basalım demiyordu. "Parayı basmak için Milli Ekonomi Modeli'ni devreye koyalım. İşte o zaman her şey güllük gülistanlık olacak. " diyordu.

Prof. Dr. Haydar Baş imzalı Milli Ekonomi Modeli, bugün içinden çıkamadığımız, "Para basmalıyız, ama nasıl?" sorusunun yanıtını ülkemize bir felaket yaşatmadan verebilen tek ekonomik modeldir.

Koskoca bir yalan "Para basma, enflasyon olur."
Şu an kullandığımız TL'nin borç alınan doların karşılığı basıldığını, yani doların tercümesi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Haydar Baş, yıllardır "Para basma enflasyon olur" yalanıyla mücadele ettiğinin altını çiziyordu.

Prof. Dr. Baş, Türkiye'de gerçekleşen emek ve üretimin yanında sahip olduğumuz yeraltı kaynaklarının karşılığında para basılması gerektiğini, bunun enflasyon oluşturmayacağını Milli Ekonomi Modeli'nde delilleriyle ortaya koyduğunu belirtmekte idi.

Son ve önemli cümle,
"Milli Ekonomi Modeli'nde ortaya koyduğumuz kurallar çerçevesinde para basmamız gerekiyor. Aksi takdirde hem borçlar hem de enflasyonun katlanarak artması kaçınılmaz. İlerleyen zamanda ülkemiz için sonu felaket olur. "diyerek noktaladı.

Bu illetten bir an önce kurtulmak istiyorsak Haydar Baş'a kulak verelim. Milli Ekonomi Modelini devreye koyalım. Paramızı basalım ve vatandaşa dağıtalım. Şahsi izolasyonu, milli izolasyona dönüştürerek en büyük adımı atmış olalım.

İsmail Çetin / diğer yazıları