Alevi inancı ve kültürü on binlerce yıllık kültürel birikimin sonucunda inanç ve kültürün sentezinden oluşmuş bir birikimdir.
Var olması Türk Milletinin var oluşundan bu zamana kadar yaşadığı çağların bütün kültür ve inançlarının varlığına dayanır. Temel budur.
Alevi inanç ve kültürü merkeze insanı koyar.
Her şey insan içindir.
Bu nedenledir ki:
"Benim Kâbem insandır."Diyor.
Alevi inancında asla cana kıyma yoktur.
Başkalarının hakkı yenmez.
Evlilikte tek eşlilik esas alınır ve benimsenir.
Kimseye adaletsiz davranılmaz.
Yalan söylenmez.
Başkalarının malına asla el sürülmez. Yani hırsızlık yapılmaz.
Kadın erkek ayrımı yapılmaz. Kadın her zaman erkekle birlikte yaşamını devam ettirir.
Zina yapılmaz.
(Hun Türklerinde zina suçunun cezası ölümdür.)
Alevilikte yaşlı kadınlar ana, genç kadınlar bacı olarak görülür.
Cem törenleri yapılırken daire şeklinde durulur ki, ibadete katılan herkes yüz yüze olsun.
Alevilik Anadolu topraklarında son şeklini alır.
Anadolu'da yaşayan bütün etnik ve inanç farklılıkları olanları bir tutar.
Alevilik hümanist bir Dünya görüşüdür.
Aydınlanma dünyasında gökyüzünden yeryüzüne indiğine inanılan tanrı buyruklarına göre bedenleşen ve egemenler güdümünde kullaşan insana karşı, üretici, yaratıcı, özgürlükçü insanı, konuşan tanrı durumunda, halk kimliğinde kişileştiren bir anlayıştır.
Alevilik yetmiş iki milleti bir potada eritip hepsini bir yaptı, o da insan olmaktır.
İnsan tanrı ilişkilerini yeniden ele aldı, irdeledi ve hümanist potaya koydu.
Akıl, inancı yönlendirmeye, yönetmeye başladı.
Alevilik, İslâm'ın kutsal kitabı Kuran'ın bâtini tarafını, yani insanlığa esas anlatmak istediklerini öne çıkarmıştır.
Alevi inancında Allah'ın en fazla kullanılan sıfatı HAK.
Herkes biliyor ki, Kuran'ın ilk emri okudur.
Ne hikmetse en çok ele alınıp okunan kitap olmasına rağmen en az anlaşılan kitap da odur.
Anlayana okunacak üç önemli kitap vardır.
1-Kuran'ı Kerimi okumak
Anlatmak istediklerini iyi anlamak şartı ile okumak gerekir.
İslâm'ın anlamı "kurtuluş" demektir.
Neden kurtuluş?
Yalınız günahlardan mı?
Kölelikten kurtuluştur.
İnsanın her türlü baskılardan, zulümlerden kurtuluşudur.
Ama ne yazık ki, en fazla baskılar, çağın dışında kalmalar Kuran'a inandığını iddia eden toplumlarda görülmektedir.
Ekonomik, etnik, inanç, sosyal, kültürel baskılar, sömürü v.b. baskılar yok mu?
Kuran aslında şekilcilik için değil, insanlığın kurtuluşu, daha huzurlu bir yaşam sürdürmesi için vardır. Maalesef bunların hiç birini İslâm ülkelerinde göremiyoruz.
2-Doğayı okumak
Bu bilimdir. Doğanın sırlarını ortaya çıkarmak bilimsel araştırmayı, onu okumayı gerektirir.
Burada akılcı metotlarla yapılan okuma ve araştırmalar sonucunda bilim ve bilimin dalları ortaya çıkmıştır.
Neslin devamı için sağlıklı yaşamak, üretmek, tüketimde ihtiyaca göre davranmak bilimi gerektirmiyor mu?
3-Hayat kitabını okumak
Hayatın gerçeklerini tanımak, sosyal ilişkilerde en iyi davranışlarda bulunmak, sosyal, kültürel hayata katkıda bulunmak her insanın görevi değil midir?
Kısaca, insan ve insanlık için anlayarak okumak ve edinilen bilgilerden yararlanmak insanların görev ve sorumluluğudur.
Peygamberimiz Hz. Muhammed'in yolundan giden Hz. Ali'nin takipçileridir.
Hz. Ali'nin bilgeliğini, doğruluğunu ve kahramanlığını inançta ilke olarak kabul ederler.
Ne yazık ki, çağımıza damgasını vuran, kültürel, sosyal ve devlet şeklini belirleyen kapitalist ekonomik sistem, her kültüre yaptığı gibi Alevi inanç ve kültürünü de yakından etkilemiş; az veya çok değişime uğratmıştır.
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.