Bu yazının başlığını okuyanlar, "hurma sevilmez mi?"Diye belki de biraz şaşıracaklar. Şaşırmakta haksız da değiller. Ama ben sevmiyorum.
Söylenceye göre "Hz. Ali üç hurma ile doyuyormuş."Doysa da, bir gün başka gıda almadan tok kalsa da,ben hurmayı sevmiyorum.
Hurmayı gördüğüm zaman,bende çölün yakıcı sıcağını,Peygamberimiz Hz.Muhammed ve O'nun evlatlarına yapılanları çağrıştırıyor.On iki İmamlardan yedisinin katledilişini, on dört masumu pakları ve insanlara yapılan zalimlikleri çağrıştırıyor. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in, can güvenliği olmadığı için Mekke'den Medine kentine o zamanın Mekke egemenleri tarafından göç etmek zorunda bırakılmış olmasını çağrıştırıyor.
Orta Doğunun otoriter yönetimlerini, Filistinli çocuklara yapılanları, Orta Doğu halklarının Akdeniz ve Ege Denizi'nde yüzen yetişkin ve çocuk cesetlerini ve bunlara neden olanları çağrıştırıyor. Vahşi bir kasap gibi insanı boğazlarken tekbir getirenle, boğazlanırken tekbir getirip her ikisinin de cennete gideceklerine inananları. Elleri bağlı, kara çarşaflar giydirilmiş, köle pazarlarında seksen, yüz dolara satılan kadınları ve bunları cehennem zebanisi gibi eli kılıçlı, iple çekenleri çağrıştırıyor.
Geçmişte bu topraklarda yaşayan Hititlerin Tanrılarını kadın heykelleri temsil ediyordu. Hititlerden otuz asır sonra aynı topraklarda kadınlar tacize uğruyor, işkence, baskı görüyor ve öldürülüyor. Kursa gelen, okula giden öğrenciler tarikat yurtlarında taciz ediliyor, yanarak ölüyor. Hurma bende bu zihniyeti çağrıştırıyor.
Hurmayı sevmiyorum
Irak, Tunus, Libya, Mısır ve Suriye'de katledilen insanları, öksüz ve yetim bırakılan bebeleri, çocukları çağrıştırıyor. Irak'ta insanların boyunlarına ip takıp çekenlerle, onlarla iş birliği yapanları çağrıştırıyor.
Yüce yaratıcıyı dilinden düşürmeyen, fakat aslında yeşil dolara tapanları çağrıştırıyor arkadaş. Çölde en son model lüks Amerikan arabasına binip, deveyle yolculuk yapanlara hava atanları, kendi sülalesinde doğan her erkek çocuğa, dünyaya gelir gelmez on binlerce dolar maaş bağlayanları.
Bende, adaletsizliği, savaşları, işbirlikçiliği, halkına hainlik edenleri, kendilerine haremler kuranları, şarap ve her türlü içkiyi haram deyip, içki yerine insan kanı içenleri, domuz etinin haram olduğuna inanıp, insan eti yiyenleri.
Mezopotamya topraklarında Sümerlerin beş bin yıllık tarihi eserlerini, el yazması binlerce yıllık kitaplarını yok edenleri ve bunlara destek verenleri.
Kan, gözyaşı, ölüm, sanat ve uygarlık karşıtlığı, vahşileşmiş insanın, tek tanrılı dinlerin ortaya çıktığı topraklarda insanın nasıl vahşileştiğini.
İslâm Dinini, uluslar arası sermayenin ve sermaye çevrelerinin çıkarlarına hizmet eder duruma nasıl getirildiğini.
Dört kutsal kitapta yazılanların nasıl da saptırıldığını, nasıl olup da can alıcı, kan dökücülerin elinde kullanılır hale getirildiğini ve bunlara ortam yaratanları çağrıştırıyor.
Allah, Kuran, din, iman ile insanların nasıl kandırıldığını, sömürüldüğünü.
Uluslar arası çıkar çatışmalarına kurban edilen insanların katledilişlerini, bölge devletlerinin kan gölüne dönüştürülmesini çağrıştırıyor.
Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.