Bazı bilim adamlarına göre Coronavirüs mutasyona uğrayarak (A,B,C) diye kodlandırılan üç türü oluşmuştur. Bilim adaları Avrupa ülkelerinde bu (B) türünün yaygın olduğunu ileri sürüyor. Her üç türünün de şimdilik tedavi edecek ne ilacı, ne koruyucu aşısı bulunmuyor. Bizde yaygın olan türünün hangisi olduğu konusunda henüz bir açıklama yapılmadı.

Korunmanın tek yolu insanlar arasında belirli bir fiziki mesafe bırakılması ve bunu da günlük hayatımızda alışkanlık haline getirilmesidir.

Yirmi gün önceki yazımda, (10 Nisan 2020 tarihli Mersin İmece Gazetesi) belirttiğim gibi Coronavirüsü toplumsal yapıda, özellikle de toplumun yönetim şekillerinde zamanla önemli değişimlere neden olacak ve toplumun sosyal yaşam tarzında da önemli izler bırakarak gidecektir.

İnsanlar bir araya geldiklerinde aralarındaki fiziksel mesafeye daha fazla dikkat ederek bunu sürekli hale getireceklerdir.

İnsanlar arasında selamlaşma, hal hatır sorma şekli değişecek, tokalaşa ve sarılma son bulacaktır. Telefon görüşmeleri daha da önem kazanacak.

Komşuluk ilişkileri gittikçe zayıflayacak belki de zamanla büyük ölçüde kayıp olacaktır. Komşunun komşuya misafirliğe gidiş gelişleri azalmıştı bundan böyle oldukça seyrekleşecek.

İnsanlar, birbirlerinin yakınına oturmaya ve ayakta yakın durmaya çekinir durumda kalacak.

Dokundu her nesneden kuşku duyar hale gelecek ve bir nesneye dokunduktan sonra hemen ellerini yıkama alışkanlığı kazanacak, el temizliği bazı insanlarda bir tür hastalık haline gelecektir.

Çocuk oyunlarında dahi değişim görülecek. Çocukların birbirlerine yakın teması gerektiren oyunlar zamanla terk edilecek.

Konut içerisinde aynı ailede yaşayanların aralarındaki ilişkilerde biraz daha uzakta kalma, oturmalarda aralarda biraz daha fazla mesafe bırakma görülecek; bunlar zamanla aile içerisinde alışkanlık hale gelerek devam edecektir.

Bu alışkanlılar diğer bulaşıcı hastalıkların (grip v.s.gibi) yayılmasını azaltacaktır.

Otobüs, tramvay, tren ve metro gibi toplu taşıma araçlarında yolcu taşınmasını etkileyecek, bu taşıtlarda aşırı yığılmalar belirli ölçülerde de olsa azalacaktır.

Restoran, kahvehane, kafeterya, bar v.b. yerlerin sayıları oldukça azalacak, buralarda çalışanların önemli bir bölümü işsiz kalacak. Az sayıda da olsa açık kalabilen bu tür iş yerlerinde masalar arasındaki mesafeler ister istemez artacaktır.

İnsanlar geçmişte yaptığı gibi eşi, çocukları ve bir arkadaşı ile restoranda rahat bir yemek yemekten çekinir duruma gelecektir.

Bu virüsten sinema, tiyatro sanat da kendine düşen payı alarak zarar görecektir.

Hepsinden önemlisi toplumda temizliğe daha fazla dikkat edilecek.

Bu durum ekonomiyi de yakından etkileyecektir.

Temizlik malzemesi satışlarında artışlar görülecek, aile bütçesinden temizliğe ayrılan para aratacaktır. Temizlik malzemesi üreten sanayi dalında çalışanların sayısında atışlar görülecek, bu sanayi de dönen para daha fazla olacaktır.

Konutlarda ve iş yerlerinde su tüketimi artacak.

Doğanın ve çevrenin kirletilmemesine daha da çok dikkat edilecektir.

Sanayide çevre kirliliğinin azaltılmasına özen gösterilecek.

Doğanın ve çevrenin kirletilmesinin, insan hayatına büyük ve onarılması mümkün olamayacak olumsuzlukların farkına varılacaktır.

Kısaca Dünya üzerinde yaşayan toplumlar sosyal, kültürel alanda değişim geçirerek, yeni bir uygarlığın ve yaşam tarzının kapılarını aralamak zorunda kalacaktır.

İnsan psikolojik olarak buna hazır olmalıdır.

Ahmet Yılmaz / diğer yazıları